WWF Championship
Wrestling (1978-1986)
Bu
program,
en
eski
ismiyle
World
Wide
Wrestling
Federation olarak bilinen
WWE'nin ilk televizyon
şovuydu. Bu program,
1978-1986 seneleri
arasında yer aldı.
Programın ana spikeri
Vince McMahon Jr. idi. Bu
zamanlar sadece güreş
dünyasının içinde olanlar
Vince McMahon'in aynı
zamanda şirketin sahibi
olduğundan haberdardı ve
televizyonun başındaki
bizler kendisini sadece
spiker olarak
tanımaktaydık. Ayrıca bu
seneler, Vince
McMahon'in en güzel
spikerlik yaptığı dönemler
olarak da nitelendirilebilir.
Bu arada, WWWF'in 1979
senesinde ismini WWF
olarak değiştirdiğini not
edeyim, ondan önceki
dönem program WWWF
Championship Wrestling
olarak bilinmekteydi.
Vince, şirketi babasından
tam olarak 1982 senesinde
satın aldı ve yavaş yavaş
şirketi değiştirmeye
başladı. Belki de yaptığı en
akıllıca şey, AWA'den Hulk
Hogan'ı şirkete katmak
oldu. 1983 senesinde
böylece Hulk Hogan
birden WWF
Championship
Wrestling'de ekranlarımıza
gelmeye, eski baş iyi adam
Bob Backlund da
hikayelerinden
kaybolmaya başladı.
Hogan'ın yanı sıra bir diğer
önemli kazanç da Roddy
Piper oldu. Piper, 1984
senesinden itibaren Piper's
Pit adlı olay yaratan
röportaj programını ilk bu
programda sundu.
Kısacası, WWF'in
1980'lerin ortasındaki en
büyük iki yıldızı
sayılabilecek Hulk Hogan
ve Roddy Piper'ın ilk
hikayeleri bu program ile
ekranlara yansıdı. Hillbilly
Jim, Terry Funk ve Randy
Savage gibi isimler de
WWF'de bu programla
"debut"larını
gerçekleştirdiler.
Tabi bu isimlerden önce
de WWE'nin eski
yıllarından bir çok güreşçi
ekranlara bu program ile
geldi ve şirketin yeni
vizyonu sonucunda daha
sonraki senelerde sunulan
programlarda kendine yer
bulamadı. Örneğin The
Rock'ın babası Rocky
Johnson, bir zamanlar çok
popüler olan US Express
takımı ve Hall of Fame'e
girmiş Tony Atlas, The
Wild Samoans, Captain
Lou Albano, Big John
Studd gibi isimler bu
programın bitimiyle de
WWE ekranlarından ya
temelli, ya da uzun bir
süre kayboldular. Ayrıca
bir süre spiker olarak yer
alan eski şampiyon Bruno
Sammartino da bir daha
ekranlarda kendine yer
edinemedi.
WWF bu sürenin sonunda
kadar WWF All-Star
Wrestling diye ikinci ve
daha az önem taşıyan bir
program da sundu. Bu
program daha çok
maçlara önem
vermekteydi ve içinde
önemli bir hikaye
gelişmedi.
WWF Superstars of
Wrestling ve WWF
Wrestling Challange
(1986-1996)
WWF,
Eylül
1986'da
eski
iki
programının
yerine
Superstars
of
Wrestling
ve
Wrestling
Challange'ı
sunmaya
başladı .
Bu
iki
programdan
ana
program
olanı
WWF Superstars of
Wrestling idi. Yani önemli
hikayelerin ve maçların
büyük bir çoğunluğu
kısaca Superstars olarak
bilinen programda
gerçekleşti. Hatta çoğu
zaman, Challange, bazı
tekrarları sunmakla
yetindi. Ancak günümüzle
kıyaslayınca belki de bu iki
programın en farklı
özelliği, maçlarının
çoğunun yenilmesi kesin
isimlere karşı oluşuydu.
Yani önemli maçlar hep
PPV programlarına veya
Saturday Night's Main
Event'e saklanmaktaydı,
bu haftalık programlarda
ise bolca hikaye ve promo
yer alırdı.
Unutmayalım ki WWF
Superstars of Wrestling,
tam Wrestlemania III'e bir
kaç ay kala yayına girdi.
Bu, WWF'in daha
ünlendiği, daha
profesyonelleştiği ve daha
güzel hikayeler sunmaya
başladığı bir dönemi temsil
etmekte. İlk hikayeler de
doğal olarak
Wrestlemania III'ün
maçlarını oluşturdu.
İlk olarak bir süre
ekranlarda gözükmeyen
Roddy Piper, döndüğünde
gördü ki Piper's Pit'in
yokluğunda Adrian
Adonis, The Flower Shop
adında yeni bir röportaj
programı başlatmıştı.
Böylece bu iki isim
arasında ciddi bir
düşmanlık söz konusu
oldu ve iki isim
Wrestlemania III'de
karşılaştılar. "Macho Man"
Randy Savage, bu
programda Ricky
Steamboat'u boğazından
sakatladı ve aylar sonra
Steamboat ondan öç
almak için onunla
Wrestlemania III'de
karşılaştı. Hakem Danny
Davis, inatla British
Bulldogs vs. Hart
Foundation maçında
kararlarını Hart
Foundation'dan yana
kullanınca sözde WWF
Başkanı kendisini
hakemlikten men etti.
Davis de bunun üzerine
kariyerine güreşçi olarak
devam etmeye karar verdi
ve Wrestlemania III'de
Hart Foundation'ın
yanında yer alarak bir six-
man tag maçında gözüktü.
Ve tabi Junkyard Dog'un,
King Harley Race'in tacını
ve pelerinini ele geçirip
kendini bir günlük kral ilan
edişini nasıl unutabiliriz?
Ama belki de bu dönemde
WWF Superstars of
Wrestling'de yayınlanıp da
bir türlü unutamadığımız
bir olayda Andre the
Giant, eski arkadaşı Hulk
Hogan'a düşman kesildi ve
Piper's Pit programında
yaptığı açıklama ile onunla
Wrestlemania III'de
karşılaşacağını söyledi.
Hulk Hogan ve taraftarları
şok eden bu açıklama ile
Wrestlemania III'ün ana
maçı oluştu ve arenada da
izleyici rekoru kırıldı.
Wrestlemania III'ün
ertesinde WWF Superstars
hem hikayelerin
gelişmesinde, hem de yeni
karakterlerin kendilerini
göstermesinde bir
numaralı platform olmaya
devam etti. Örneğin
Wrestlemania III'de Adrian
Adonis'in saçlarını kesen
Brutus Beefcake, bu işi
bundan sonra doğru
dürüst yapmak istediği için
berber okuluna
yazılıyordu. Her hafta
Superstars'da Brutus'un
aldığı derslerden
görüntüler ekrana
geliyordu, ta ki
diplomasına alıp Brutus
"The Barber" Beefcake
olana kadar.
Aklımda
kalan
bir
başka
hikayede,
Bam
Bam
Bigelow
adında
muazzam
bir
güreşçinin
WWF'e
geleceği
hikayesi yer almaktaydı ve
bütün heel menajerler de
Bam Bam'in menajeri
olduklarını iddia
etmekteydiler. Superstars
programında her hafta, bu
menajerlerden birinin
yalanı ortaya çıkıyordu ve
Bam Bam'in kendisini
seçmediği mesajı
veriliyordu. Bir diğer isim
"Ravishing" Rick Rude, her
hafta kendini
Superstars'da gösterip
seyircilerden şanslı bir
bayanı seçip onu bir güzel
öpüyordu. Ama bir gün
öpmek istediği bayan Jake
"The Snake" Roberts'ın eşi
çıkınca bu iki güreşçi
arasındaki bir çekişmenin
temeli atılıyordu.
Yine bu dönemde,
hapisten çıkan eski heel
güreşçi Ken Patera,
döndüğünde eski menajeri
Bobby "The Brain"
Heenan'a kızgındı. İki isim
Superstars'da karşılıklı
kürsülerden konuştular,
sonunda Patera kendini
tutamayıp Heenan'ı
boynundan sakatlamıştı.
Böylece Heenan bir süre
boyunlukla ekranlara
gelmişti. One Man Gang
adında dev bir isim debut
maçını bu programda
yapmıştı ve rakibini
yendikten sonra da
pataklamaya devam
etmiş, olaya engel olmak
isteyen görevlileri de birer
birere yere sermişti. Ring
adeta bir hakem
mezarlığına dönmüştü.
Ama Wrestlemania IV'ün
evvelindeki en önemli
hikaye, tabi ki "The Million
Dollar Man" Ted
DiBiase'nin WWF'e gelişi
olmuştu. Kendisi her hafta
seyircilerden birine para
karşılığı aptalca şeyler
yaptırmaktaydı, çoğu
zaman da bir pislik yapıp
onların başarılı olmasına
engel oluyordu ve
sonunda para vermiyordu.
DiBiase zamanla gözünü
yükseklere dikti ve
Hogan'ın kemerini satın
almak istedi. Hogan da
yine Superstars'da
kendisine ret cevabı verdi.
Ve tabi The Main Event'te
Andre'nin tartışmalı bir
biçimde Hogan'ı yenmesi
ve kemeri DiBiase'ye
verdiğini açıklamasından
sonra da WWF Başkanı
Tunney, Superstars'da
kemerin boşta ilan
edildiğini ve Wrestlemania
IV'de yapılacak turnuvada
yeni sahibini bulacağını
söylemişti.
Yani gördüğünüz gibi,
dönemin en önemli
hikayeleri hep
Superstars'da gelişiyordu
ve çoğu yeni isimlerle de
Superstars'da
tanışıyorduk . Ancak bu
dönemde bazı kemerlerin
de el değiştirdiği oldu.
Örneğin, Şubat 1987'de
Hart Foundation'ın takım
kemerlerini British
Bulldogs'dan alışı, Haziran
1987'de Honky Tonk
Man'in Ricky Steamboat'u
yenip Intercontinental
Title'ı sürpriz bir şekilde
ele geçirişi ve Ekim
1987'de Strike Force'un
Hart Foundation'ı yenerek
takım kemerlerini kazanışı
bu programda ekranlara
geldi.
Daha
sonraki
senelerde
de
Demolition'ın
Brain
Busters'ı
(1989),
Colossal
Connection'ın
da
Demolition'ı
(1989)
yenip
takım
kemerlerini
kazanması
yine
Superstars'da
ekranlara
geldi.
Ayrıca boşta ilan edilen
Intercontinental Title için
yapılan turnuvanın final
maçında Mr. Perfect'in
Tito Santana'yı yenmesi
(1990) de yine bu
programda ekrana geldi.
WWF Challange'daki tek
kemer değişimi ise 1992
senesinde Money Inc.'in
Natural Disasters'ı yenip
takım kemerlerini
kazanması oldu.
Superstars'daki son kemer
değişimi ise 1994
senesinde gerçekleşti ve
Diesel, Razor Ramon'u
yenerek Intercontinental
Title'ı ele geçirdi. Ancak
hatırlatılması gerekir ki
Superstars canlı bir
program değildi ve bu
kemer değişimleri de
genelde ekranlara
yansımasından haftalar
önce gerçekleşmişti.
İlerleyen senelerde, artık
Piper's Pit'in yokluğunda
WWF'de bir çok röportaj
programı da
Superstars'dan ekranlara
gelmeye başladı ve bunları
bazıların önemli hikayeler
de gerçekleşti. Bunlardan
aklıma gelen bazıları Jake
"The Snake" Roberts'ın
sunduğu "The Snake Pit",
Brutus Beefcake'in
sunduğu "The Barber
Shop", Brother Love'ın
sunduğu "The Brother
Love Show" ve Paul
Bearer'ın sunduğu
"Funeral Parlor".
Brother Love Show'da
Earthquake'in arkadan
Hulk Hogan'a saldırışı ve
onu sakatlayışı, Funeral
Parlor'da Ultimate
Warrior'ın tabuta tıkılışı,
Barber Shop'da Shawn
Michaels'ın ortağı Marty
Jannetty'yi camdan içeri
tekmeleyip kötü adam
oluşu gibi önemli anlar
işte hep bu Superstars ve
Challange programlarında
ekranlara geldi.
11 Ocak 1993'de WWF,
eski programlarına göre
çok yeni bir şeyi
denemeye karar verdi.
WWF Monday Night RAW
ismiyle başlayan
programda önceden
çekilmiş maçlarının yerine
New York City'deki
Manhattan Center
Studios'da bir saatlik canlı
program sunmaya başladı
(daha sonra canlı program
iki haftada bire
indirgendi). Bu RAW'un
yapıldığı salon öyle
muazzam büyük bir yer
değildi, ama bu nedenle
aslında RAW apayrı bir
heyecan kazandı. Canlı ve
seyircilerin adeta
kendilerini ringin
kenarında buldukları bir
ortam söz konusuydu.
RAW'un getirdiği bu
yepyeni ve canlı hava, bu
programın Superstars'a
göre önem kazanmasına
sebep oldu. 1995 sonunda
da WWF'in RAW programı
ile yeni rakip WCW'nun
Nitro programı bir reyting
savaşına girince, ağırlık
RAW'u daha başarılı bir
hale getirmeye çevrildi.
WWF Superstars, 1996'da
ulusal ekranlara veda etti
ve kısa bir süre için USA
Network'de haftanın
gelişmelerinin hatırlatıldığı
bir programa dönüştü.
Challange da aynı şekilde
bir özet programı oldu.
Superstars'ın bitimiyle
Gorilla Monsoon ve Mr.
Perfect'in sunduğu ve bu
on senenin en güzel
anlarını anlatan bir
videoyu bulmanız
mümkün. O günleri daha
iyi anlamanız için tavsiye
ederim.
