Gayet aşikâr olduğu üzere, günümüzde aslında bazılarına göre WWE/F ‘ in NWA ‘ nın önüne geçtiğinden beri, bazılarına da WWE/F ‘ nin Monday Night Wars yani WCW ile rekabetinden galip çıktığından beri, WWE günümüzün, en büyük profesyonel güreş şirketi. Gerek, popülarite gerek Hollywood & Müzik sektörlerinde başarısı. Ancak; en önemlisi, ekonomik alanda güreş piyasasının en önde oluşu.
Aslında, yukarıda da belirttiğim neden ile yazımda en çok World Wrestling Entertainment şirketi üzerinde duracağım.
Hazır WWE demişken, PG politikası ile dert yanalım biraz (!?). Yanlış hatırlamıyorsam, şirketin 2007 yılından itibaren yürüttüğü bir bela. Aslında, bu uygulama kimilerine göre WWE ‘ yi ayakta tutan en büyük etkenlerden biri. Kimilerine göre de hatta çoğunluk, – 14 yaş üzeri takipçiler – PG ‘ den şikayetçi. Hatta, bu nedenle güreşi bırakanlar, farklı promonotionlar takip etmeye başlayanların sayısı da az değil. Bu kesimi dinlersek, PG ‘ nin WWE ‘ yi berbat bir hale getirdiği, Attitude Era dönemine göre inanılmaz bir düşüşe geçirdiğini duyabiliriz. Aslında, ben de geneli 2008 yılında FOX TV ile takip etmeye başlayan insanların, AE dönemini canlı takip etmiş gibi eskiyi yâd etmelerini pek mantıklı da bulmuyorum.
Ekonomik hem de beşeri bir tanım, teorem vardır. ‘’ Rekabet, kaliteyi arttırır. ‘’ Şöyle bir 80’lere gidelim. WWF’ nin rakipsiz olduğu dönemlere. O dönemde şirketin güreşçilerinin, ‘’ Main Eventerlerinin ‘’ çocuklara yönelik, çizgi film karakterlerini anımsatan gimmickler olduğunu söyleyebiliriz. — Bkz. Hulk Hogan, The Ultimate Warrior, Ricky Steamboat vs. – Ve WWF o dönemlerde bu isimlerin reklamını yapıyordu. Nasıl mı? ‘’ Hulk Hogan ‘ ın çizgi filminin yapılması ‘’. Sanki bu reklamcılık anlayışı tanıdık geldi bir yerden. Ama materyaller biraz daha farklı. 80’li yılları WWF, çok rahat geçirirken, bir anda 90’lı yılların ortalarında, WCW adlı şirket, yaptığı astronomik hamlelerle onlara büyük bir rakip oldu. Aslında, NWA ‘ da çok büyük ve tehlikeli bir şirketti zamanında. Ama; WCW kadar da değil hani. Aslında, bu dönemde rakip sadece WCW desek yalan söylemiş oluruz. Kan & Şiddet & Cinsellik gibi olaylarla dikkatleri üzerine çekmiş ECW da unutmamak gerek.
Tekrar NWA ‘ ya dönecek olursak, WWF’ in onları sindirmesi, Vince ‘ in sürdürdüğü masa başı politikası ile oldu diyebiliriz. Ancak; yukarıda da söylediğim gibi bu sefer rakip(ler) çok daha güçlü. Ve bize efsanevi 90’ları yaşatan bu savaşta, Kan & Cinsellik & Şiddet olayını bolca gördük. Ve hani 10 yaşındaki çocuğun bile ağzını bu kelime ile açtığı Attitude Era dönemi. Fazla uzatmadan söylemekte yarar var, WWF bu savaştan da AE politikası ile üstün çıktı. WCW & ECW ‘ yi iflas ettirdi. Ve 2000’li yılların başına rakipsiz girdi. Bu da hakkında uzun uzun konuştuğum teoremin doğruluğunu bize gösterdi. 2001’ den 2007 yılına kadar güreş kalitesini hayli düşüren WWE, PG politikasının da uygulamaya sürülmesi ile bizi vurdu. Güreş, her şeyi ile 80’li yıllardaki gibi, çocuklara yönelik oldu. Örnek olarak; güreşteki şiddet katsayısının düşmesi, kid-hero rolünü üstlenen güreşçilerin türemesi ve birçok şey. Yine yukarıda dediğim gibi bu yakın takipçileri deli etse de, bu şirketin gelişmesinde büyük rol oynadı. Satılan figürler, filmler, birçok ülkede düzenlenen şovlar..
Ama bizi umutlandıran bir konu daha var. Özellikle 2006 yılından beri, iyi bir çıkışta olan TNA şirketi. WWE ‘ nin aksine uygulamadığı PG politkası ile dikkatleri üzerine çeken bir şirket. Umarım, yakında WWE ‘ nin iyi bir rakibi olur ve 90’lardaki gibi harika bir rekabet daha izleriz.
ALINTIDIR
